kaçamak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kaçamak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ekim 2014 Cuma

SEVEREK YEMEYİ SEVİYORUM


İzinli olmasına rağmen sonradan Dukan hayatıma giren yiyeceklerin kilo verme seyrinde beni yavaşlattığını düşünüyorum. Bunlardan sizlere de bahsetmek istedim. Bastan beri izinli olduğunu bilsem de sürekli kullanmadıklarım da var.

Bunlardan ilki süttozu;


İlk zamanlarda 3 kasık ile sınırlı olduğunu bilmediğim halde az kullanmaya çalıştıklarımdan biri.

Yulaf kepeği galeta karışımı;


Sadece keklerimde kullandığım. Çünkü ne kadar da Dukan yiyerek zayıfladığımız bir diyette olsa özellikle akşamları tıka basa doyduğumda tartı pek de eksi göstermiyor. Galeta karışımından yaptığım Yiyecekler oran olarak daha çok olduğu için bana pek yaramadığını düşünüyorum.

Hayatımıza yeni giren glüten;


Yine aynı şekilde ama sürekli kullanmasam da bu gün yediğim ekmeğim inanın çok lezzetli oldu.

Sizlere tavsiyem bunları yiyor ve kilo verme hızınız yavaşladıysa biraz ara vermeniz. Her yiyecek herkesin vücudunda aynı tepkiyi göstermez. Kendinizi deneyin. Baktınız yavaşladınız bir şeyler ters gitmeye başladı hemen yediklerinizi gözden geçirin. Hiç yemeyin demiyorum. Çünkü tolereler ve sınırlı izinliler hayatımızı renklendiriyor. Bu diyetin en büyük sırrı ac kalmadan yemenin yanında sevdiklerinizi sevdiğiniz şekilde yemek. Ama tabiki Dukan'a uygun şekilde. Bu diyette sevmediğim hiçbir şeyi yemedim. Belki kepek tadının beni rahatsız etmemesi. Ama inanın yüzlerce tarif içinde ve kendi yaratıcılığınız ve damak tadınıza uygun tarifler mutlaka var. Sadece pes etmeyin ve hazırlık yapmaya üşenmeyin. Çünkü karşılığını gerçekten alıyorsunuz.

Bu yazının çıkış noktasına gelelim. Dun aksam yaptığım ekmeğim bunları yazmama sebep oldu. Çünkü gerçekten çok lezzetli bir ekmek oldu. Her zaman yapar miyim HAYIR☺️☺️☺️

6 kasık yulaf kepegi karisimi
3 kasık glüten
3 kasık süt tozu
2 yumurta
1 paket kenton kabartma tozu
Kıvam verecek kadar liğht sut
(Evde yoğurt olmadığı için bu kez sadece sut kullandım.) Azıcık tuz Azıcık çörek otu

180 derece sıcak fırında 40 dk pisti.


18 Ekim 2014 Cumartesi

Dukan'da Başarı Nasıl Gelir

CUMARTESİ CÜMBÜŞÜ


Mutfak maceram sabah saatlerinde başladı. Dün akşam Kıymet Ablamın güzel elleriyle hazırladığı sandviçten sonra sabah aç olarak uyandım. Hemen kendimi mutfağa attım ve en çok sevdiğim soğanlı domatesli yani bibersiz menemenimi yapmaya koyuldum. Bir yandan soğanlar pişerken EKMEĞİMİ hazırladım. 

  • 2 kaşık yulaf kepeği karışımı
  • 1 kaşık protein tozu 
  • 1 Yumurta
  • 1,5 kaşığa yakın yoğurt
  • 1 çay kaşığı kenton kabartma tozu
  • Azıcık zeytinyağ (konmasada olur)
  • 1/2 damla tereyağ aroması
Pop kek makinamı fişe taktım. O ısınırken domateslerimi rendeledim. Onlarda soğanlarla buluştuktan sonra küçük top ekmeklerimi pişirmek için hazıladığım ekmek hamurunu makinaya koydum. 

Hepsi aynı anda hazır olacaktı. Soframı hazırladım. Birkaç tane Migros hindi füme 6 adet yeşil zeytin Bahçıvan light peynirim. 

En son menemenimin yumurtalarını da kırdıktan sonra sallama çayımla beraber dünyanın en mutlu ve tok insanı ben olacaktım :)

Ortaya çıkan tablo:) Ayrıca Kıymet ablamın verdiği ekmekte soframdaki yerini aldı. Ellerine sağlık güzel insan.



Ekmeklerim bitmedi hindi fümeleri yemedim. Peynirin ve zeytinlerin bir kısmı kaldı. Ama yemeğe başlamadan önce gözümü doyurmaya yettiler :)

Sabah geç ve çok yiyince öğleden sonrasını bir sütlü kahve ile geçirdim.

Akşam olmaya başlamıştı. TAVUK KÖFTESİ yapmak için sabah buzluktan çıkardığım 150/200 gr tavuk kıymama;


  • 1 soğan (rondoda geçirdikten sonra diğer malzemeleri ekledim)
  • 1 yumurta
  • 1 kaşık yulaf kepeği karışımı
  • Kimyon
  • Tuz
  • Karabiber
  • Pulbiber ile tüm harcı rondoda karıştırıp az yağlı tavada pişirdim. 


Geçen akşam Dilam yemeğe gelmişti. Uydurma bir KABAK ÇORBASI yaptım;

  • 4 küçük sakız kabağı 
  • 1 soğan
  • 1 yemek kaşığı yulaf kepeği karışımı
  • Büyük bir kase yoğurt
  • 1 yumurta
  • Tuz
  • Karabiber
  • 2/3 damla tereyağ aroması
  • Azcık zeytinyağ 
Dereotu çok yakışır ama almayı unutmuşum. 


Kabakları halka halka doğradım. 
Üzerine çıkacak kadar su ile haşlanmaya bıraktım.

Soğanları azıcık zeytinyağ ile kavurduktan sonra içerisine yulaf kepeği karışımını ekleyerek biraz daha kavurdum. Yoğurt ve yumurtayı ayrı bir kapta çırparak haşlanan kabaklara ekledim. Kavrulan yulaf kepekli soğan kavurmasıda kabaklara eklediktan sonra hepsinin el blendırı ile bir araya gelmesini sağladım. Tuz ve karabiber eklemelerinden sonra kısa bir süre daha pişirdim. Yaparken tamamen onu da koyayım bunu da koyayım diye başladığım çorba lezzet bombası olmuştu. Pişerken Dila'ya bu fena olacak demiştim. Oldu mu dersiniz? Yemek öncesi ve sonrası olmak üzere 2 şer kaseyi hüplettik takdir sizin :)

Bu akşam yerken birkaç damla limon sıktım oda fena olmadı.





Ve soframız :) Havuç salatasında 2/3 çatal yedim :) Ayrıca yoğutta vardı. 





Yeter mi yetmez. Aylin'imin Almanya'dan getirdiği silme yarım çay kaşığı şeftalili BOLERA tozu ile 2/3 kaşık susuz yoğurtu karıştırarak buzluğa attım 10 dk aralıklarla birkaç kez karıştırdım. Sonra da yazılarımı yazarken mideye indirdim. Aramızda kalsın diyet sırasında gözyaşı döktüğüm ikinci yiyecek şeftalidir :) 

Bu vesile ile de Aylin'ime çok teşekkür ederim. 





Dukan'da başarının sırrı istediklerini yiyebilmekte :)

Ben öyle yapıyorum. Yapıp yapıp yiyiyorum :)







3 Şubat 2014 Pazartesi

BEKLENEN KAÇAMAK SİLSİLESİ

 

Bu yazıyı 28 Ocak günü yazmıştım ama yayınlamak nasip olmamıştı.



Uzun bir süredir uzak kaldım. İçimden birseyler yazmak çizmek anlatmak pek gelmedi. Insan hayatı bazen istediği ya da planladığı gibi gitmiyor. Benim içinde öyle bir dönemdi sanırım. Bu sure zarfında Sanal alemden de uzak durmak alınan bir karar degil kendiliğinden olusan bir durum oldu benim icin.
Ve gelelim bu arada neler yaptım ne kadar kilo verdim yoksa aldım mı
Biliyorsunuz ben kacamak yapmaya karşı olan biriyim ve bunu her seferinde vurguluyorum. Ve birgun yapacaksam muhteşem olacak derdim. Ve tabiki kendimce canım istedi dayanadım yedim demektense niyet ettim kacamak yapmaya diyerek yiyeceklere girişmek nedense bana daha mertce ve sağlam geliyor.
Dedigim oldu geçtiğimiz hafta kardeşimle(can dostum) Ankara seyahatimiz oldu. O da dukancı aramızda konuştuğumuz da Ankara da bozarız belki bir kaç kadeh içeriz dağıtırız demiştik ama ben son zamanlarda kacamaga niyet edip sonra yapmaktan vazgeçen bir tip olarak kendimden kacamak konusunda pek bir ümidim yoktu Ilk gun oglen tavuk sisimizi yedik sonra Dukan karakekimizi herseye hazirlikliydik ekmekler falan tam teshizat gitmiştik. Aksam oldu birsey dürttü beni Pizza hayali girdi aklıma sonra ortak kararla diyetimizi patlatma kararı aldık. Kendimce cok kilo vermiştim ve bu seyahat her zaman yapabileceğimiz birsey degildi. Ama bunlar tabiki bahane ve bozmamaliydim. Yine de bu ise bas koyan biri olarak sağlam bir kacamak niyetiyle Çarşamba aksamı başlayan ve pazar aksamı sona eren 4 günlük bir kacamak silsilesinin içinde bulduk kendimizi. Neler neler yedim sormayın ama gercekten dibine vurduk diyebilirim.

Gelelim sonuçlarına 4 günlük kacamak öncesinde Ankara ya gideceğim sabah tartı 75 diyordu öncesinde 74 u de gormuştum. Dönüşüm +4500 ile muhteşem oldu evet Pazartesi sabahı tartıldığımda 79,5 gösteriyordu tartı ve bu neredeyse 1,5 aylık emegin bosa gitmesi demekti. Bu ise niyetli girdiğim için pişman olmamıştım ve hemen diyetime kaldığım yerden protein ağırlıklı devam ettim. Almış gibi gözüktüğüm kilolar gitti hatta fazlası 2 gun once sabah tartıda 73,2 gördüm. Bu benim icin mucize ama eğer kacamak yapmasaydım belki daha fazla görecektim. Aslında cok büyük risk aldım kacamagin devamı gelebilir ve toparlayamayabilirdim ama sanırım bilinçli yaptıgım icin suan hersey yolunda gözüküyor. Sadece kacamak zamanımda vücut neredeyse 1 yıldır yemediği seyleri görünce hormanlarimi zapt edemedi sanırım ve regl dönemim gunler once ve oldugundan daha fazla tepki vererek kapımı çaldı.

Bundan sonra Allah'ın izniyle eskisi gibi yola devam edeceğim....


Dedim ve geçtiğimiz hafta sonu anneme Antalya'ya gideceğim diye cuma gününden yine yemeğe başladım. Evet ipin ucu kaçtı ama artık bana yakışanı yaparak eskisi gibi istikrarla yoluma devam ediyorum. Edeceğim...

Fakat Dukan Amca kaçamaklara razı gelmedi ve gazabını tartıma yansıttı.

Yarın ilk senem bitmesine rağmen tartılamayacağım çünkü tatil dönüşü tartım bana gülümsemeyi bırakın + ları bile göstermedi. Pili bitmiş :)

Bu da son öncem sonram eksili hallerim :)





13 Aralık 2013 Cuma

KAÇAMAĞA 1 KALA

Neredeyse Kaçıyordu...


“Kaçamak”  hiç hoşlanmadığım bir kelime.  Hani diyordum ya moral bozukluklarında buzdolabı önü kampları yaşıyoruz diye. İşte bu gün öyle bir gündü. Haftanın son günü her şey gayet iyi derken egosu yüksek olan bir insanın tek bir cümlesi her şeyi altüst etti. 
Kişilik olarak karşımdaki insana nasıl davranmam gerektiğini bildiğimi düşünüyorum. Ukalalık yapmak gibi egolarım olmadı hiç. Ben böyle iken bu şekilde bir davranış ile karşılaştığımda dünya neredeyse tersine dönüyor.
Sonuç olarak bir cümle yüzünden Cuma gecem kabusa döndü. Duygusallığımın da bu durumu kaldırmam da bana pek yardımcı olduğu söylenemez .

Olayı yaşadığım andan itibaren herkese bu konuda destek olmaya çalışan ben ne yaptı dersiniz? Kafamdan sürekli yasaklı olan yiyeceklerden yemek geçiyor. “Ne olacak canım… zaten 50 kilo verdim…. Bir kere yesem ne kadar çok etkilerki… gibi cümleler aklımda fink atıyor.

  • Kızlara, Kadıköy’ e midye tava yemeye gidelim demeler,
  • Cemil Usta’ya gidip o yiyemediğim ve bununla gurur duyduğum fındıklı baklava yemek istemeler…
  • Manolya Pastanesi’ nden profiterol almalar…
  • Konyalı’ ya gidip bamya çorbası ve etli ekmek yesem miler….


Evet tüm bunları ben düşündüm. Şaka gibi dimi? Bunca zaman dayan. Sadece 2 kez kaçamak yap. Oda kendi keyfin için. Sonra uyduruktan bir sebep yüzünden hiç değmeyecek bir insanı kafana tak, canın sıkılsın ve kaçamak düşüncesi içine işlesin. Bu ne bana ne de sadık bir Dukan’ cı ya yakışacak bir durum değil. Her zaman diyorum. Acaba dediğiniz her  an, kaçamak riski artar ve yapılır. Bugün anladım ki olayın hemen ardından yiyeceklerden uzak durmak lazım. Saatler geçtikçe sakinledim. Değer mi dedim. Değer mi bunca emeğine. Böyle değersiz bir şey yüzünden yiyeceğin şeyler seni vicdan azabına sürükleyecek. Sonra eve geldim. Bugün tolere haklarımı tüketmiş olsam da yine tolere kullanarak kendimi mutlu edecek bir sufle yaptım. Afiyetle yedim. Yüzde yüz kurala uyamadım belki ama büyük bir yanlışa da düşmedim.




Bu günden kendim için çıkardığım ders;

  • Her ne olursa olsun kendime saygı duymalıyım
  • Can sıkıntıları ve moral bozuklukların da yiyeceklere saldırmadan önce kendime süre vermeliyim.
  • Biraz sakinleşmeyi deneyip kendimi farklı şeylerle mutlu etmeye çalışmalıyım.
  • En kötü ihtimalle tolere gıdalardan hırsımı almalıyım :)
Siz siz olun yenilmeyin. 

Ben öyle yaptım.