Yeni Yıl Paketi

YILBAŞINDA "BEN KACAMAK YAPMAYACAGIM" DİYENLERE MÜJDE

Sadece 3 tolere ile bu paketin hepsi sizin :)

PAZAR KEYFİ 5/10 LİRA :)

BAŞLAYAMAYANLAR HADİ :)

Hatunlar diyete baslamayanlar hemen Pazartesi kolları sıvasın ne bekliyorsak beklemeyelim artık. Deli gibi yemek yemeyi seven damak tadına düşkün olan biri yaptıysa yani ben yaptıysam hepiniz yaparsınız. Nasıl olacak nasıl gidecek bu kilolar demeyin. Çok örnek var. Bana gore dunyanın en kolay diyeti ile zayıflıyoruz. Lütfen kendimize yazık etmeyelim artık.
Bakın bugun pazara gittim. Annem hep derdi zayıf olsan pazarda guzel seyler var ama hep küçük derdi :) Bende bugun pazardan kendime 5 liraya kot aldım ve annemi aradım inanamıyorum paylaşmak istedim dedim :) 

Su karede gormus olduğunuz elbiseler 10, kotlar 5'er lira Pendik pazarı sagolsun :)

46 beden kot giyen ben bugun 28 ve 29 beden kotların icine girdim dar da olsa olduya sefam olsun

Artık sizlerde sefanızı sürün :)

EKSİ 60 GELDİ :)

BEKLENEN ve NİHAYET GELEN -60,9

17.Ayımın Başlarında tartım yine gülümsüyor :)

Az kaldı. Evet hem de çok az, 3 kg 100 gramcık kadar.

Sonrasında güçlendirme evresine "Merhaba" :)


Dukana başlarken -60 hedefti ama artık hedef -64 hadi o da gelsin :)

TOLERESİZ KEK SAATİ

Pamuk Kekim

• 8 yemek kasığı  yulaf kepeği karışımı

• 8 yemek kasığı  toz tatlandırıcı (takita form tat 60)

• 2 yumurta

• 1 yemek kasığı yoğurt

• 6/7 yemek kasığı liğht sut

• Bir paket kenton kabartma tozu

• 3 damla vanilya aroması

• 2 damla tereyağ aroması

• 2 damla şeftali aroması

Yumurta beyazları hariç tüm malzeme karıştırılır. Kabartma tozu en son ilave edilerek bir çimdik krem tartar (şart değil) ile çırpılan yumurta beyazları da eklenir ve 180 derece soğuk fırında 50 dk pişirilir.

Aromaları çok koymadığım için belirgin olmadılar. Bir dahakine limon kabuğu rendesi koyacağım. Daha önce 2 kez sade kek denemem başarısız olmuştu. 
Bu kez başardım :)


Yaptığım denemeler sonucu  edindiğim tecrübeden çıkan püf noktası;

Çok cıvık hamur yapmamak. 
Yulafla yapılan tüm tarifler için içinin ıslak kalmaması buna bağlı.

ÇOK DEĞİL 15 AY ÖNCE

ESKİ GÜL'LE SON GÜN

Eskiden yazdığım bir yazımı buldum;

"Herkese merhaba, uzun zamandır kilolarımdan kurtulmak istiyordum. Fakat bir türlü rejime başlayamamıştım. Hatta Dukan kitabını alalıda epey zaman olmuştu. Geçtiğimiz Pazartesi şirketteki kızlarla birlikte başladık. 3 kişi birden olunca daha bir sevkle bu ise bas koydum. Onların kiloları çok değil ama benim yolum epey uzun. Yazılarınızın bazılarını okudum. Bunlar gerçekten motive edici. Rejime başlamadan önceki hafta 130 kilo idim. Rejim sabahı nasıl olduysa tartı bana 128,5 gösterdi. Bende bu serüvene başlama kilomu 128,5 olarak not ettim. Hatta yediklerimi tek tek bir excel e yazıyorum. Bu gün atakta son günüm ve bu sabah tartıda kilomu 125,3 gördüm. 3 kilo vermişim. Yarını iple çekiyorum ilk isim kabak çorbası yapmak. Bundan sonra biraz yavaşlayacak kilo vermem ama yine de vazgeçmek istemiyorum. Gözümü korkutan tek şey yolumun çok uzun olması. Çünkü hedefim 60 kilo vermek." 

O günlerdeki hedefime sadece 2 kilocuk kaldı. Ama artık hedefim değiştiği için 6 kilom var. Lütfen gözünüzde büyümesin. Zaman su gibi akıp geçiyor. Dukan'in verdiği keyif paha biçilemez. 

KAÇAMAĞA 1 KALA

Neredeyse Kaçıyordu...

“Kaçamak”  hiç hoşlanmadığım bir kelime.  Hani diyordum ya moral bozukluklarında buzdolabı önü kampları yaşıyoruz diye. İşte bu gün öyle bir gündü. Haftanın son günü her şey gayet iyi derken egosu yüksek olan bir insanın tek bir cümlesi her şeyi altüst etti. 

Kişilik olarak karşımdaki insana nasıl davranmam gerektiğini bildiğimi düşünüyorum. Ukalalık yapmak gibi egolarım olmadı hiç. Ben böyle iken bu şekilde bir davranış ile karşılaştığımda dünya neredeyse tersine dönüyor.

Sonuç olarak bir cümle yüzünden Cuma gecem kabusa döndü. Duygusallığımın da bu durumu kaldırmam da bana pek yardımcı olduğu söylenemez .

Olayı yaşadığım andan itibaren herkese bu konuda destek olmaya çalışan ben ne yaptı dersiniz? Kafamdan sürekli yasaklı olan yiyeceklerden yemek geçiyor. “Ne olacak canım… zaten 50 kilo verdim…. Bir kere yesem ne kadar çok etkilerki… gibi cümleler aklımda fink atıyor.

• Kızlara, Kadıköy’ e midye tava yemeye gidelim demeler,
• Cemil Usta’ya gidip o yiyemediğim ve bununla gurur duyduğum fındıklı baklava yemek istemeler…
• Manolya Pastanesi’ nden profiterol almalar…
• Konyalı’ ya gidip bamya çorbası ve etli ekmek yesem miler….

Evet tüm bunları ben düşündüm. Şaka gibi dimi? Bunca zaman dayan. Sadece 2 kez kaçamak yap. Oda kendi keyfin için. Sonra uyduruktan bir sebep yüzünden hiç değmeyecek bir insanı kafana tak, canın sıkılsın ve kaçamak düşüncesi içine işlesin. Bu ne bana ne de sadık bir Dukan’ cı ya yakışacak bir durum değil. Her zaman diyorum. Acaba dediğiniz her  an, kaçamak riski artar ve yapılır. Bugün anladım ki olayın hemen ardından yiyeceklerden uzak durmak lazım. Saatler geçtikçe sakinledim. Değer mi dedim. Değer mi bunca emeğine. Böyle değersiz bir şey yüzünden yiyeceğin şeyler seni vicdan azabına sürükleyecek. Sonra eve geldim. Bugün tolere haklarımı tüketmiş olsam da yine tolere kullanarak kendimi mutlu edecek bir sufle yaptım. Afiyetle yedim. Yüzde yüz kurala uyamadım belki ama büyük bir yanlışa da düşmedim.

Bu günden kendim için çıkardığım ders;

• Her ne olursa olsun kendime saygı duymalıyım
• Can sıkıntıları ve moral bozuklukların da yiyeceklere saldırmadan önce kendime süre vermeliyim.
• Biraz sakinleşmeyi deneyip kendimi farklı şeylerle mutlu etmeye çalışmalıyım.
• En kötü ihtimalle tolere gıdalardan hırsımı almalıyım :)

Siz siz olun yenilmeyin. 

Ben öyle yaptım.